Ana Sayfa Blog Sayfa 3

Marka Etkinlikler Gerekiyor!

0
etkinlikler

Türkiye son bir kaç senedir çok ciddi virajlardan dönüyor. Sınır bölgelerindeki güvenlik problemlerinin çözümü için başvurulan askeri operasyonlar, ekonomik gelişmeler ve güvenlik kaygılar neticesinde bazı problemler doğuyor. Bu problemlerin en temeli, küresel kamuoyunda Türkiye’de turizm yavaşlıyor algısının yayılması. 

İstatistiklere ve otel doluluklarına baktığımız zaman, realitede Türkiye’nin böyle bir problemi görülmüyor. Geçen yıla oranla üç milyon kişiye yakın daha fazla ziyaret almışız ülkeye.

 Tabii İspanya gibi bir ülke ile kıyasladığımızda kapasite bakımından hala hayal ettiğimiz noktada değiliz. İspanya 2018 verilerine göre 80 milyon ziyaretçiye erişmişken, Türkiye 2018 verisine göre 45 milyon ziyaretçi ile seneyi kapattı.  Bu yıllardır artırılmaya çalışılan bir sayı, ancak bizim hedefimizde daha farklı bir strateji olmalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sektörden biri olan Sayın Mehmet Ersoy’un yönetime geçmesi ile sektörde stratejik olarak ciddi değişiklikler olması beklenen bir durumdu, öyle de oldu. 

Ziyaretçi sayısını artırmak için çabalanan stratejiler başarılı olsa da farklı bir strateji çizildi. Artık odak noktamızda ziyaretçi sayısından ziyade, ülkeye bıraktıkları döviz var.  Bu rakamları yukarı çekmek doğru ve farklı çalışmalar yapmaktan geçer. Ülkenin küresel kamuoyunda turizm itibarının artırılması bunlardan yalnızca biri. Bu da bakanlık çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın çalışmalarıyla ve INFLOW Summit gibi faydalı etkinliklerle zaten yapılıyor. 

Para Harcayan Turist için Etkinlikler Geliştirmeliyiz! 

Bunun dışında, destinasyonlarımızın ve yerel yönetimlerin turizm planına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Destinasyonlarda turizm ile ilgili tüm paydaşların koordine olması bizim hiç bir algı çalışmasına gerek duymadan turistik itibarımızı yükseltecektir. Bununla beraber harcamaları yükseltecek eylem planları da hazırlamamıza kolaylık sağlayacaktır. Türkiye’ye gelen bir turistin daha fazla para harcaması için neler yapılması gerektiği konusu ortak bir akıl tarafından ele alınmadığı müddetçe başarıya ulaşacak gibi durmuyor.

Geçtiğimiz yıla oranla 13$ artarak 649$’a gelen kişi başı ortalama harcama tutarını 1.000$ ve üstü bir tutara nasıl taşıyacağımızı birlikte düşünmemiz gerekiyor. Özellikle turizmde bazı noktalarda vergilendirilemeyen, kaydedilemeyen bir nakit akışı olduğunu söylemek ve belirtmek gerekiyor. Tabii ki bu iddialar hepimizin duyduğu-bildiği cinsten. Yoksa kimseyi itham altında bırakmak istemem! Ancak bir turist ülkeye girdiği andan itibaren, faturasız/fişsiz bir şekilde taksiye bindiği an dahi bu vergilendirilemeyen nakit akışı serüveni başlıyor.  Öncelikle bu serüvenin başlangıcından itibaren her adımına dur demek gerekiyor. Yine Turistik destinasyonlarda bulunan hediyelik eşya dükkanları, restaurantlar, kaçak rehberler, otobüsler aracılığıyla bu had safaya taşınıyor. Ancak bunu inceleyen mekanizma genel ağırlıkta emniyet ve TURSAB ekipleri oluyor. 

Bunu ulusal bir anlayışa dönüştürmemiz lazım. Ülkenin her noktasında kayıt dışı turizmi durdurursak kısa sürelerde kişi başı turizm harcamalarında 1.000$ rakamlarını görmemiz hayal değil. 

Yeniden küresel etkinliklere ev sahipliği yapacak ortamlar hazırlamamız lazım. Hint pazarı noktasında bence bir başarı kazandık. Hindistan pazarında faaliyet gösteren şirketler iç etkinliklerini dahi Türkiye’de yapmaya başladı. Farklı pazarlarda da girişim var. Ancak bunu daha fazla artırmalıyız. Ulusal yatırım olarak görerek, kitlelere hitap edebilecek etkinlikler geliştirmemiz gerekiyor. Dünyanın farklı yerlerinden binlerce insan çekebilecek festivallere ev sahipliği yapmamız hiç de zor değil. Para harcayan turist gruplarını çekecek projeleri çıkartabilecek gücümüz var. 

Bununla beraber, destinasyonları ortak bir proje ile geliştirerek taksicisinden, otelcisine kadar tüm paydaşları sürece dahil ederek inanılmaz bir çalışma sistemi kurabiliriz. Türkiye’ye gelen her turist gelecek sene beraberinde bir misafiriyle gelsin istiyorsak bunu sağlamanın da bizim elimizde olduğunu bilmemiz gerek.

Etkinlik Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

0

Etkinlik Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Bir etkinliği planlamak sanıldığından daha stresli bir süreçtir ve organizasyon sürecinde çalışanları sıkıntılı bir hale sokabilir. Başarılı bir etkinlik yönetimi için farklı temel prensipler vardır. Etkinlik yönetimi nedir diye soranların, başarılı bir etkinlik yönetimi ajansı arayanların, şirketin daha önceki etkinliklerde bu prensipleri yerine getirip getirmediğine bakmaları onların yararına olacaktır. Bu prensiplerin çoğu kısmi tecrübeler, kısmi gözlemler neticesinde organizasyon yaparken dertlenmeyin diye derlenmiştir!

Erken Başlayın

Olabildiğince önceden planlamaya başlayın, büyük bir etkinlik yapmak niyetindeyseniz gerçekçi olarak en az altı ay öncesinden planlamaya başlamanız gerekmektedir. Bu etkinliğin detaylarını planlamanız için de 1 ay gereklidir! Bütün çalışmanın başarılı bir sonuca ulaşmasını sağlamak için, tüm tedarikçilerinizi doğru bir zincirle birleştirdiğinizden emin olun.

Esnek kalın

Etkinliği planlarken, işler farklı sebeplerden dolayı değişken olacak. Etkinlik saatleri, yerleri veya etkinlik türüne bakılmaksızın, esnek olduğunuzdan ve değişen talepleri karşılayabildiğinizden emin olmanız gerekir.

Bütçenizi doğru planlayın

Birçok şirket, sizin anlaştığınız rakamların üstüne çıkabilir. Unutmayın ki başladığınız işte öngöremediğiniz maliyetler ortaya çıkacaktır. Bu nedenle ilk pazarlığınızı sıkı yapmanız gerekiyor. O iş için ayırdığınız bütçenin %10 altına anlaşmayı yapmaya bakın. Karşınızdaki şirket bunu problem olarak gördüğünü söylesede işinizi almak için bu rakamlara da ikna olacaktır.

İş bölümünü doğru yapın

Etkinliğinizin tüm yapısını doğru bir şekilde bölümlendirin. Kayıt, ikram, ulaşım, vb. gibi konuların her birinin bir sorumlusu olacak şekilde planlayın. Bir kişinin her işle uğraşmasındansa; her bölümle ilgilenen bir sorumlunun olması, küçük detayların dahi yakalanmasını kolaylaştıracaktır.

Ortak Çalışılabilecek Belgeler Oluşturun

Son zamanlarda herkesin yavaş yavaş geçmeye başladığı bulut sistemleri, aslında
yeni teknolojilerin hayatımızı en kolaylaştıran yanlarından. Herkesin aynı sayfa üzerinden etkinlik yönetiminizi kolaylaştıracak çalışmalar yürütmesini sağlamanın işinizi kolaylaştıracağını göreceksiniz.

Katılımcı bilgilerinden kat planlamasına, sözleşmelerden istek talep listelerine kadar ortak düzenlenebirilir belgeler ile herkesin gördüğü bir çalışma sayfasında tüm eksikliklerinizi ve çalışmalarınızı takip edebilecek olmak çalışmalarınızın başarıya ulaşmasını sağlayacaktır.

Yedek Bir Planınız olsun!

Etkinlik yönetimi yaparken, herhangi bir bölümde sorun çıkabileceğini veya geç kalınabileceğini hesap ederek ünitelerin boş kalması durumunda o ünitede ne yapılabileceğini doğru planlamanız gerek!

Sorunlarla karşılaşmanız durumunda o noktada değerlendirebileceğiniz alternatif olup olmadığına iyi bir şekilde çalışmanız gerek.

Etkinliği Tekrar Tekrar Kurgulayın!

Etkinliğin başlamasından iki hafta öncesine kadar, tüm süreci baştan gözden geçirin. Ekibinizle bir toplantı gerçekleştirerek, ilk kurulum sürecinden etkinlik süresinde neler yapılabileceğine kadar her konunun zihninizde oturduğundan emin olun.

Bu toplantılarda problemlerinizi ortaya çıkartarak çözme imkanına kavuşacaksınız. Etkinlik başlamadan önce etkinliğin yapılacağı alanı iyice tanıdığınızdan emin olun.

Prodüksiyon Herşeyiniz!

Etkinlik yönetimi ve başarının sergilenmesi için, fotoğraflar bin kelimeden daha etkilidir!

Profesyonel şekilde kurgulanacak bir prodüksiyon yapısı, markanızı satacağınız ve katılımcıların yoğunluğunu vurgulayabileceğiniz güçlü bir argüman olarak size dönecektir. Bu argümanların çok güçlü olabileceğinden emin olmak için deneme çekimleri istemekten geri durmayın!

Anlık Paylaşımlarla Var Olun

Bir etkinliğin sosyal medya’da görünür olması o etkinliğin değerini arttıran temel bileşenlerden, etkinlik için özel oluşturulan ve daha önce kullanılmayan hashtagler, takipçilerinizin yaptıkları paylaşımları raporlanabilir hale getirecektir. Benzer şekilde etkinliğinizi facebook’ta duyurarak ve var ederek konuşulma oranınızı yükseltebilirsiniz.

Özellikle etkinlik öncesi hazırlıkları takip etmelerini sağlayarak bir heyecan oluşturabilirsiniz. Etkinlik sırasında da canlı yayınlarla etkinliğinize katılmayanlara, bir sonraki etkinliğe katılmaları için sebepler sunabilirsiniz. Eminim, bahanelerini bir kenara bırakarak bir sonraki etkinliğinizi merakla bekleyeceklerdir.

Takibi Bırakmayın

Etkinliği biten her şirket dinlenmeye çekilerek ortak bir hata yapıyor. Operasyon çok başarılı geçse de bu başarıyı herkese göstermek için, geleneksel ve sosyal medyayı, mailing yapmayı ihmal etmeyerek görünür olmaksa bu işin en temel noktalarından.

Başarınızı paylaşın ki, bir sonraki etkinliğiniz için merak uyandırsın!

Bu temel maddeleri gerçekleştirmek, etkinlik yönetimi şirketlerinin en vazgeçilmez unsurlarından olmalı. Benim yıllardır gördüğüm, bunu yapabilen kişiler başarı denen yere hızlı bir şekilde ulaşıyor. İlla ki, gözden kaçırdığım belirtmeyi unuttuğum noktalar da vardır ancak bunların hepsini bir bütün olarak operasyonunuza dahil ettiğinizde sizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Turizmde Algı Yönetimi ve Başarı

0

Turizmde Algı Yönetimi ve Başarı

Bir çok turizm işletmesi turizm krizi dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bu kriz dönemlerini başarılı atlatan turizm işletmeleri, her dönemde karlı bir bilançoyla açığa çıkıyor. Turizm sektöründe faaliyet gösteren işverenler bilirler ki bu dönemleri atlatabilmek için turizmde algı yönetimi  ve başarı sağlanması oldukça kritik bir önem taşır.

Sektörde geçirdiğim süre boyunca, turizm sektörünün başarı ve başarısızlıklarını gördüm. Bir çok şirketin batışını, bir çok şirketin de sermayesizlikten milyon dolarlara ulaşan değerlere sahip markalar yarattığını izleme fırsatı buldum. Ne yazık ki artık ülkemize turist getirmeyen, ziyaretçilerine hizmet edemeyen bir çok turizm işletmesi var. Bu ellerindeki ürünlerin veya hizmet kalitesinin yetersizliğinden değil, talep oluşturamamak ve karlı bir yatırım öngörememekten kaynaklanıyor.

Ancak karlı yatırımları öngörebilen ve doğru talebe erişebilen turizm şirketleri ise çok yüksek değerlere ulaşan markalar ürettiler. Bunların başarısının bazı temel sebepleri var.

Bu başarıyı sağlayanlar sürekli gelişime ve inovasyona önem veren, aileleri ile çalışanlarını iyi bir gelir düzeyi ile mutlu ederek ve sevdikleri işlerle uğraşmalarını sağlayarak takım çalışmasına genel manasıyla dahil edebilen işletmeler oluyor. Yani esasında turizmde algı yönetimi yapmakla başlayan çalışmalar başarısızlığı azaltıyor ve başarıyı tetikliyor.

Bunun dışında bazı adımlar da atmak gerekiyor!

Turizm İşletmenize Zaman Ayırın

Başarılı turizm işletmeleri, yalnızca konuklarına hizmet ve ürün sunma konusunda değil, işlerini geliştirmek konusunda da oldukça fazla zaman harcamaktadır.

Her zaman bahsettiğim Turizm Pazarlaması planı burada da karşımıza geliyor. Bu planı geliştirmek ve gözden geçirmek, talebin nasıl yönetileceğini ve neye kanalize olduğunu anlamanızı sağlayacaktır. Bununla beraber de ihtiyaçlara cevap verebilecek işletme modeli oluşturmanızı sağlayacaktır.

Bu planı çıkartmanızın akabinde vizyonunuzu ve ürünlerle hizmetlerinizi anlatabilmek için personellerle beraber sektörel temsilcilikler oluşturabilirsiniz. Sektörel temsilcilikler dediysem de icra ettiğiniz turizm alanında sizden konuşup, sizden bahseden bir ekip oluşturmak! Bu öyle zor bir şey de değil. Bunun için kaliteli ürünlerinizi kaliteli ekiplere anlatmanız yeterli olacaktır! Böylelikle hitap ettiğiniz kitleyle direk iletişim kurabilmeyi sağladığınızı, bu iletişimin de size güçlü bir kar olarak döneceğini göreceksiniz!

Turizm ‘de ekip ile başarı sağlayın!

Aynı zamanda takım oyununa önem vererek sistemin içerisindeki dişlileri tıkamayacak operasyonel görevler tanımlayarak pazarlama planlarınızı sürekli olarak güncel tutabilirsiniz. Böylelikle işletmenize ayırdığınız zamanın veriminin arttığını anlayarak daha kaliteli bir girdi sağlayacaksınız. Turizm krizini en doğru şekilde atlatmanın yollarından biri de bu!

İdeal Müşterilerinizi Anlayın!

Başarılı turizm işletmeleri, en yüksek karı sağlayacak yani en ideal müşterilerini çekmeye odaklanmıştır. Tüm insanlara hitap etmeye çalışmak zaten beraberinde boşa harcanan zaman, emek ve parayı beraberinde getirecektir. Bugüne kadar muhtemelen tüm pazar pastasını yemeğe odaklanan şirketlerin neler kaybettiğini siz de izlediniz. Bunun artık tutmadığını ve bayat bir yöntem olduğunu anlatmama fazlasıyla gerek olmadığını düşünüyorum.

Bir önceki konuda bahsettiğim turizm pazarlaması planı ve sistematik operasyonel görevlere koyduğunuz kişiler, sizin en ideal müşterilerinizin kim olduğunu ve bu müşterilerin neler isteyebileceklerini sizin önünüze koyacak.

Müşterilerinizin turizm deneyimlerinin nasıl olmasını istediğini, nelere değer verdiğini ve nerelerde zaman harcadıklarını, hoşlanmadıkları şeyleri bilirseniz onlara daha kaliteli hizmet sunarak müşteri sadakatini arttırabilirsiniz. Böylelikle pazarlama kararlarınızın geri kalan boyutlarını yine güçlü bir yol haritası eşliğinde yapacaksınız. Ürünlerinizi veya hizmetlerinizi buna göre optimize ettiğiniz zaman onların geliştirilmesini sağlamak sizin için çocuk oyuncağı gibi olacak.

Böylelikle müşterilerinizin anlık değişen ihtiyaçlarına cevap vermek eskisi kadar zorlu bir süreç olmayacak. Böylelikle teknolojinin gelişmesiyle hızlanan çağı yakalayarak değişen ihtiyaçlara ve taleplere de anlık olarak tepki verebileceksiniz.

Turizm ‘de Fiyata Göre Rekabet Etmeyin!

En başarılı turizm işletmeleri genellikle ürün ve hizmet kategorisinde rakiplerine göre daha pahalı oluyor. Bu aslında ortaya koyduğu çabanın gerektirdiği fiyat oluyor, zaten başarıyı da bu fiyatlamaya kadar olan sürecin getirdiğinden bahsetmiştim. Yani ne kadar güçlü ve doğru bir pazarlama yatırımı, o kadar büyük kar! Aslında fiyatın yüksekliği doğru bir markalama ve turizm pazarlaması stratejisinden kaynaklanıyor. Yani turizmde algı yönetimini sizin sağlamanız fiyatı da buna göre sizin belirlemeniz gerekiyor!

Turizm faaliyetlerini icraa edenler, yani sizin ideal müşterileriniz ne istediklerini biliyorlar ama neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar! Beklentilerini karşılayacağını düşündüğü yerlere fazla ücret ödemeyi kabullenmiş durumdalar. Hayal kırıklığına uğramaktan ve zamanını verimsiz geçirmektense, daha fazla ücret ödemek ilk tercihleri oluyor!

İdeal müşterilerinize ne tür değerler sunabileceğinizi, beklentilerini karşılayabilecek ve rakiplerinizden sizi farklı kılacak ürün/hizmetler sunabilirsiniz. Bu farklı hizmetleri sunduğunuz an premium fiyatlandırma dediğimiz, yüksek fiyat politikasını yapabilecek güce sahip olabilirsiniz. Bunu yapabilmek için, mutlu müşterilere ve mükemmel bir turizm pazarlama planına ihtiyacınız olduğunu unutmayın!

Müşterilerinizin Doğrudan Rezervasyon Yapmasını Sağlayın!

Üçüncü tarafların aracılığıyla yapılan rezervasyonlar değil de doğrudan yapılan rezervasyonların daha yüksek kar ettireceğini turizm sektöründe olan herkes bilir. Yani doğru ve güçlü bir turizm pazarlaması yapabilen işletmelerin karları burada daha yüksek oluyor. Aksi taktirde küçük işletmelerin kendi imkanları ile yaptığı tanıtım çabaları bazen doğru kitlelere ulaşamayabiliyor, böylelikle rezervasyon siteleri ve acentalara bel bağlamak durumunda kalabiliyor.

Anketler gerçekleştirmek, tanıtımlar yapabilmek ve bilgi paylaşımı yapabilmek için, müşterilerinizin iletişim bilgileri ve e-mail bilgilerini toplamanız sizin bu alanda kullanabileceğiniz en güçlü argüman olacak. Oluşturduğunuz veritabanını aktif olarak tanıtım ve kendinizi hatırlatma amacıyla kullanmalısınız.Tanıtmak istediğiniz ürün-hizmeti mobil ve çevrimiçi optimize edilmiş olarak düzenleyeceğiniz, online olarak rezervasyon alabildiğiniz sitenize doğru şekilde konumlamak ve bu web sitenizle birlikte sosyal medya hesaplarınızın tanıtımını belirli periyotlarla sunmalısınız. Bu sunduğunuz içeriklerin sosyal medyada ilham verici, ilgi çekici ve dikkat toplayan şekilde olmasına çok yoğun olarak çalışmanız gerekiyor! Bunun içinde web sitenize ve sosyal medya kullanımına ciddi yatırımlar yapmanız gerekebilir.

Online reklamlar yoluyla, doğru hedeflemeler yaparak ilgisini çekebileceğiniz müşterilerinizi sitenize yönlendirebilir buradan ürün/hizmetinizi satın almalarını sağlayabilirsiniz. Böylelikle direkt olarak hedeflediğiniz kitleye erişebilirsiniz.

Turizmde Algı Yönetimi yapın!

Turizm pazarlamasının en güçlü argümanlarından biri yaşanılan ve beklenen turizm deneyimlerinin anlaşılması olduğu kaçınılmaz. Turizm işletmenizi olumlu olarak duyurmanızın en kolay yolu, müşterilerinizin sevdiği ve beklediği ürün/hizmeti onlara sunmak ve bunları paylaşmalarını sağlamaktır.

TripAdvisor ve sosyal medya ile blog yorumlarının uzun dönemdir müşterileri etkileyen faktörler olduğunu bütün işletme yöneticileri ve yatırımcılar fark etmiş durumda. Değişen pazarlama algıları ve gelişen iletişim teknolojileri artık bir destinasyonun tercih edilmesi noktasında internetin ilk başvurulan noktalardan biri olduğunu gösteriyor.

Yani sosyal medyanın gücünü kullanarak aktif bir şekilde tanıtımınızı kitlelere ulaştırabilirsiniz. Bloglarda ve yorumlarda işletmeniz hakkında yazılan kötü yorumların pozitif bir algıya dönüşmesi için sizin de çaba sarf etmeniz gerekiyor. Bu çabayı gerek operasyonel düzenlemeler gerek pazarlama faaliyetlerinin değiştirilmesi olarak algılayabilirsiniz.

Influencer Marketing’in aktif olarak kullanılması ve bu yeni trendin yükselmeye başlamasını da aslında tüm bu gücün neleri değiştirdiğinin farkına başlanması ile gerçekleşti. Aslında bugün, Influencer Marketing, birinci ağızdan potansiyel müşterilere beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmediğini, orada yaşanan deneyimlerin aktarılmasını sağlayan ve insanların satın alma ihtiyaçlarını yönlendiren temel araçlardan biri haline geldi.

Turizmde Algı Yönetimi Nasıl Yapılır?

Bugünse, Türkiye’de ve tüm dünyada da bu yöntemi tüm destinasyonların kullandığı biliniyor. Hatta, bir ihtiyaç olarak yeni nesil pazarlama anlayışının unsurlarını, yani markaları ve influencerları bir araya getiren platform olarakta Inflow Summits gibi benim de sonradan içine dahil olduğum, güçlü projeler ortaya çıkıyor.

Bu projenin temel amacı, yeni yükselen bu trendin izlediği yolu doğru şekilde anlatmak, Influencerlara ışık tutmak, markalara da bu yöntemin getirilerini gözlemleterek, Influencerlar ile markaları buluşturarak bu yeni nesil pazarlama anlayışının doğru şekilde kullanılmasını sağlamak. 18-19 Nisan’da Swissotel Bosphorus’ta düzenlenecek Inflow Travel Summit‘te 30 farklı ülkeden, seyahat dünyasına yön veren 250 isim buluşacak!

Eğer işletme ve destinasyon olarak kötü dönemlerden geçtiğinizi düşünüyorsanız veya pazarınızı büyütmek, ideal müşterilerinize ulaşmanın ve turizmde algı yönetimi yapmanın en doğru yolu olan Influencer Marketing’i gözden geçirmenizde fayda var!

İdeal Müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan veya aşan istisnai bir deneyim sunarsanız, onları pazarlama ekibinizin bir parçası olarak görebilirsiniz. Böylelikle mutlu müşterilerden oluşan bir orduya sahip olacağınızı da bilmeniz gerekecek!

İnanılmaz bir deneyim sunmanın yanı sıra, seyahat öncesi beklentiyi nasıl yönlendirebileceğinizden ve seyahatten sonra mutlu müşterilerinizin deneyimlerini paylaşacağından da emin olabilirsiniz!

Turizmde Algı Yönetimi ‘ni sağlamanız yetmez! Etkilediğiniz Kişilerle İletişim Kurun.

Gerek Influencerlar gerek farklı mecralar kullanarak etkilediğinizi düşündüğünüz insanların sizle direkt olarak etkileşim kurmasına yardımcı olacak şekilde ilerleyin.

Hem yerel ziyaretçi büroları, hem turizm ve sivil toplum kuruluşları hem de diğer turizm işletmelerinin içinde bulunduğu iş ortakları ile güçlü ilişkiler kurun. Her koşulda direkt olarak erişilebilir olmanın ve kendinizi daha fazla noktada tanıtmanın fırsatını kollayın.

Böylelikle size gelebilecek fırsatları beklemeden, ideal müşterilerinizi bulmanız için proaktif fırsatlar yakalamış olacaksınız. Zaten başarılı turizm işletmelerinin de başarısı bu fırsatları yakalamaktan geçiyor. Yani, yakaladığınız fırsatı işletmenize girdi olarak sağlayabilmeniz için ideal müşterilerinizi işletmenizle doğrudan tanıştırmanız ve deneyimletmeniz gerekiyor. Sonrası ise müşteri sadakatini sağlamak ve kitlenizi elinizde tutabilmek gibi kolay yollardan geçiyor! 🙂

Böylelikle tüm bu yöntemlerle hem kendi talebinizi oluşturacak, hem beklentileri anlayarak doğru ürün/hizmetler üretecek hem de güçlü ve inovasyona açık markalar ortaya çıkartacaksınız. Turizmde algı yönetimi konusunda güçlü bir çalışma yapacaksınız! Yani olağanüstü dönemlerden geçen turizm endüstrisinin size ve işletmenize olan etkisini minimum seviyeye indirebileceksiniz. Böylelikle Turizm sektöründeki başarınızı da kanıtlamış olacaksınız!

Yerel Yönetimler ve Rekreasyon

0

Yerel Yönetimler ‘de Rekreasyon

Biz yerel yönetimler olarak henüz farkına varamasakta rekreasyon, dünyanın bir çok noktasında kritik bir önem kazanmaya başladı.

Özellikle psikolojik ve sosyolojik sorunların fazlasıyla artması beraberinde terapötik rekreasyon olarak adlandırdığımız, Türkiye’de çoğu kimse adını dahi duymamışken 4-5 yıl evvel hakkında konferanslar düzenlediğimiz bu konunun maddi-manevi getirilerini kaleme almak istedim.

Klinik, konut ve toplumsal alanlarda uygulanan terapötik rekreasyon, hastalıkları, engelleri ve diğer problemleri olan kişilerin öncelikli olarak sağlıklarını, bağımsızlıklarını ve refah düzeylerini arttırmak için boş vakitlerini geliştirmelerine ve kullanmalarına yardımcı olmak için tedavi amacıyla, eğitim ve boş zaman değerlendirme hizmetlerini kullanmaktadır.

Basit bir örnek olarak sınırlı fiziksel yeteneği olan insanların katılabileceği macera etkinlikleri düzenlemek, katılımcıların başarı duygularını ve özgüven duygularını kazanmalarına yardımcı olur. Bu özgüveni kazanabilmeleri açısından insanlara sunulan, hiçbir şey ifade etmeyen boş zaman faaliyetlerindense, kendini gerçekleştirme ve ruhsal yenilenme, yaratıcılık, kendini ifade etme, keşfetme özelliklerini deneyimlemesine yönelik uygulamalar sunmak bu kazanımlarda sizin için büyük fırsat olacaktır.

Aile Birliğini Oluşturacak Faaliyetler Geliştirin!

Boş zaman faaliyetleri ile aile bağları geliştirilir. Birlikte faaliyet yapan aileler birbirlerine daha yakın, daha uyumlu ve aile bilincine sahip olma şanslarını artırmaya yönelik istek duymaya başlarlar. Bu hem ebeveyn-çocuk ilişkileri hem de evli çiftler için geçerlidir. Aileler, çocuklarda refah ve sağlıklı gelişmeyi teşvik etmenin temel taşıdır. Dolayısıyla gelecek neslin refah ve sağlıklı olması, sizlerin onlara sunduğunuz rekreasyon faaliyetleri ile de doğru orantılıdır.

Çocuklar, Gençler için Eğitime Yönelik Çalışmalar Gerçekleştirin

Son zamanlarda yapılan araştırmalar, düzenli olarak faaliyetlere katılmadan sadece eve -okula giden çocukların, uyuşturucu, alkol ve depresyon gibi toplumu rahatsız edecek eğilimlere yöneldiğini gösteriyor. Faaliyetsiz kalmalarının eksikliğini bu tarz kötü alışkanlıkları aktivite ve sosyalleşme alanı olarak görerek tamamladıkları da kaçınılmaz bir gerçek!

Bunun dışında eğitimsel başarı için de rekreasyon faaliyetleri inanılmaz bir gelişim sağlıyor, ödev sisteminden çıkarak faaliyet odaklı eğitime yönelen bir ülke olan Finlandiya, en temel örneklerden.

Özellikle aileleri çalışan çocukların faaliyet konusunda yetersizliği ülkemizde daha da yüksek oranlarda. Ancak ABD ve Kanada’da yerel yönetimlerin oluşturduğu parklar ve burada kurgulanan etkinlikler, dinlenme daireleri adı verilen sosyalleşebilecekleri alanlar, okul sonrasında ve yaz tatillerinde toplumdan uzaklaşmadan faaliyetlerine devam edebilecekleri sosyal – kültürel alanlar bulunuyor.

Örneğin, Florida‘da, Başarıdan Akademik ve Rekreasyonel Destek Programı’na kaydolan ve katılan ergenlik dönemindeki çocukların % 80’inin notlarını geliştirdiği gözlemleniyor.

İnsanların Bedensel Gücünü Arttırmasına Yönelik Uygulamalar Yapın

Spor katılımcılarının vücut kitle indeksi değerleri ideal düzeyde olmakla beraber, kan basıncı düşüşü yaşama ihtimali düşüktür.

Her fiziksel yapıya uygun olarak geliştireceğiniz aktiviteler planlayın. Böylelikle bu alandan faydalanacak olan kişilerin depresyon ve diğer ruhsal bozukluklar yaşama eğiliminin oldukça azalacağını gözlemleyeceksiniz.

Sağlık Seviyesini Yükseltecek Etkinlikler Hazırlayın

Çocukların takım sporları ve diğer spor programlarına katılımı, ileriki yaşlarında karşılarına çıkma ihtimali olan osteoporozla mücadele edebilmeleri için güçlü bir sağlık temelini oluşturmalarına, daha yüksek kemik yoğunluğuna ulaşmalarına yardımcı olur.

Örneğin ABD’de yapılan istatistiklere göre spor yapmayan insanların yarısından fazlası düzenli olarak faaliyete geçirildiğinde koroner kalp hastalığı, kolon kanseri ve şeker hastalığından kaynaklı 66.000 ABD’li ölüm önlenebileceği saptanmış!

Bu da hem daha sağlıklı yaşam standartlarını yükseltmek hem de hastalıkla mücadelede oluşacak sağlık maliyetlerini azaltmak demek. Yani sağlığa yapılacak harcamayı bugünden spora ve rekreasyon faaliyetlerine yaptığınızda, gelecekteki harcamalarınızı da belli ölçülerde minimize etmiş oluyorsunuz.

Kendi başlarına birey olduklarını hatırlatın!

Gençler kendilerini iyi hissettiklerinde, toplumda, ailede ve okullarda daha etkin ve üretken bir biçimde çalışırlar. Macera ve spor programları hayat boyu yaşayacak anılar yaratır! Bununla beraber güven, risk alma, destekleyici sosyal etkileşim ve kişisel özgüvenin de önemini öğretir.

Gençler rekreasyon faaliyetleri kapsamında; liderlik kampları, gençlik kulüpleri, eğitim ve spor kampları ile diğer programlar gibi eğlence kuruluşları vasıtasıyla eğitilir, geliştirilir ve beslenir ise toplumsal özgüvenin oturacağını, üretken bireylerin sayısının artacağını gözlemleyeceğiz.

Stresin Azaltılmasını Sağlayın – RELAX!

Ulusal çapta yapılan anketlerde, Halkımızın % 89’u yüksek düzeyde stres yaşadığını ve % 59’unun haftada en az bir kez büyük stres altında olduklarını iddia ettiğini gözlemledim.

Bir toplumda bunun etkisini minimize etmek adına olumlu ve eğlenceli rekreasyon deneyimleri yaşatılması yoluyla stres ve psikolojik gerginlikleri azaltabileceğimizi iddaa ediyorum. Boş zaman faaliyetleri, insanları hayatlarının diğer yönlerinde serbest bırakılmayan enerji ve duyguyu atma fırsatı sağlar. Psikologlar, ormanda yapılan yürüyüş gibi faaliyetlerin, iki veya üç gün süren etkilerle bağışıklık sistemini güçlendirdiğini tespit etti. Yürünen her metrenin, insanlara fazladan 21 dakika hayat verdiğini iddaa eden çalışmalar da mevcut.

Amerikan Sağlığını düzenlemek için yapılan Gallup Anketi’ne göre, düzenli olarak egzersiz yapan Amerikalıların, egzersiz yapmayan Amerikalılardan daha mutlu olduklarını 2,5 kat daha yüksek bir sayıya sahip olduğunu gözlemliyoruz.

Kültürel farklılıklara hassasiyet gösterin!

Rekreasyon faaliyetleri ile sağlanan sosyal etkileşim, aşırı bağlılık, toplumsal korku, ırkçılıkla ilişkili sebepleri parçalamaktadır! Özellikle farklı etnik gruplar ve daha geniş toplum arasındaki olumlu temasların oluşmasını da yine farklı rekreasyon faaliyetleri teşvik eder. Bir toplumun, devletin ve yerel yönetimin gücü, insanların kültürel ve etnik farklılıkları paylaşmasına izin veren rekreasyon faaliyetleri yoluyla arttırılabilir.

Çünkü bir arada olan ve birbirlerinin kültür yapılarının farkında olan toplumlar, rekreasyon faaliyetleri ile sağladıkları bilinç sayesinde birbirlerine gizli ve kötü bir duygu beslemezler. Kötü enerjilerine sarf edecekleri zamanı rekreasyon faaliyetleri ile sıfıra indirgediğimizde ise bu enerjiyi ve zamanı bölgesel kalkınmaya harcayarak, güçlü bir toplum, müreffeh bir ülke hayaline daha yakın olabiliriz. İşte bu da benim Türkiye hayalim!

Esasen yıllar önce de söylediğim gibi, toplumsal barış ancak rekreasyon faaliyetleri ile temellendirilip halka anlatılabilir ve toplumsal barış bilinci kazandırılabilir.

Toplum olma bilincini yerleştirin!

Toplum olma, toplu hareket edebilme gururu, boş zaman ve park imkanlarıyla sağlanır. Toplu halde hareket ederek kendilerini birbirleriyle kıyaslama fırsatı bulduklarından, kendilerini de geliştirmeye istekli olurlar! Neredeyse her boş vakitlerini açık alanda, rekreasyon tesislerinde kendilerini geliştirmek için değerlendirirler.

Suçun ve Şiddetin Azalmasını Sağlayın!

Amerika’da bir belediye gece yarısı turnuvaları düzenleme kararı aldı. Bu kapsamda düzenlediği basketbol programının ilk 13 haftasında çocukların gerçekleştirdiği suç faaliyetleri o şehirde % 24 oranda düştü. Kişi başına sadece 74 kuruş kazandıran yaz gece yarısı rekreasyon faaliyetleri tamamlanınca, bir yıl boyunca bir genç için hapiste neredeyse 40.000 dolara mal olan şehirde çocukların suçunu % 52 oranında düşürdü. Yani bu aktiviteler suçun azalmasını sağlamanın yanı sıra, cezaevinde yapılan harcamaların da düşmesini sağlıyor!

Çocuklarınıza Arkadaş Edindirin!

Bir çocuk, oyun deneyimleri yoluyla sosyal beceri, problem çözme ve yaratıcılığını geliştirir. En iyi fırsat bu tarz çocuklarla bir araya gelebilmesidir! Fiziksel aktivite entelektüel olarak çocuğunuza kalite kazandırır ve öğrenme süreci ile bilişsel becerilerinin gelişimini arttırır.

Toplumu Şekillendirin!

Yukarıda saydığım seçeneklerin tümü ile aslında Rekreasyon’un toplumu şekillendirme ve toplumsal barışı sağlama noktasında nasıl bir güçlü koz olarak elimizde durduğunu görebildiyseniz, toplumun refahı ve gelişmiş yaşam standartları için rekreasyonun yalnızca park yapmak olmadığını anlamamız gerekiyor.

Turizm Pazarlaması

0
Turizm Pazarlaması
Turizm Pazarlaması

Turizm Pazarlaması Nedir? 

Turizm Pazarlaması nedir, sektördeki herkesin bir yorumu olduğu bir soru. Onlarca otel türü var, onlarca yönetici. Hepsine göre “turizm pazarlaması” farklı anlamlar taşıyor. Ancak genel olarak değerlendirdiğimizde turizm pazarlaması, turistik destinasyonları ve hizmet türlerini doğrudan veya çeşitli acenteler, mecralar aracılığıyla turiste ulaştırılması ve seyahat isteği uyandırılması sürecinin bütünüdür.
Turizm pazarlaması söz konusu olduğunda, kesin, kısa ve hızlı aksiyon alabilmenin büyük bir dikkatle çalışmak gerektiğini belirtmek durumundayım. Oteller, şehirler, gezilebilecek alanlar, kongre merkezleri, iş seyahati sırasında yardımcı olabilecek noktalar gibi çeşitli destinasyonları bir arada pazarlayabilmek zaten dikkat olmadan mümkün değil!

Destinasyon Pazarlaması
Turizm pazarlaması faaliyetleri bugün kamu kurumları veya özel birlik-vakıflar tarafından gerçekleştiriliyor. Burada destinasyonu pazarlarken asıl dikkat edilmesi gerekenlerden biri; belirli bir lokasyon, otel, acente önermeden – tanıtımını yapmadan, içerisinde bulunduğu destinasyonda zaman geçirirken neler yaşanabileceği, nerelerde iyi vakit geçirilebileceğini turiste veya seyahat etmek isteyen kitleye ulaştırmak gerekiyor.  Destinasyonu tanıtırken en çok eforun bölgedeki faaliyetleri anlatmak için kullanılması gerektiğini düşünüyorum.
Las Vegas’la alakalı hemen hemen herkesin bildiği bir slogan var “Vegas’ta olan Vegas’ta Kalır”. Las Vegas’ın resmi tanıtım ofisi ise bu sloganı çok güzel kullanıyor. Vegas’ta ne Oluyor, Vegas’ta ne Kalıyor? Sloganıyla Las Vegas’ta yaşanabilecek deneyimleri sunuyor size. Onun dışında bu sloganları filmlere dahi yerleştirmeyi başarabildiler.  Burada örnek alınması gereken bir turizm pazarlaması planı var.

Turizm Pazarlaması ve Etkinlikler

Bazı destinasyonlar belirli özelliklerini, belirli hedef kitlelere göre ön plana çıkartmaya başladı. Bazı destinasyonlar aileleri ve kültür turizmi yapanları çekmeyi hedeflerken, bazıları golf yapanları veya deniz-güneş-kum turistini çekmeye çalışıyor. Bu gibi özelliklerin tümünü içerisinde barındıran destinasyonlar ise, saldırgan bir tanıtım politikası sergiliyor. Burada yapılan en büyük yanlışlardan biri; bu destinasyonda tatil yapacak kişinin  deneyimleyebileceklerini kimsenin bir bütün içerisinde paylaşmaması.
Ayrıca spesifik bir destinasyon özelliği olmayan, yani deniz-güneş-kum veya kültür turizmine, iş turizmine hitap etmeyen destinasyonlar da bir hataya düşüyor. Burada büyük destinasyon aktiviteleri pazarlamak için uğraşmıyorlar. Oysa, büyük etkinlikler oluşturulabilse destinasyonun en ölü sezonunda bile turist çekme imkanı sağlanabilir. Turizm pazarlamasının en önemli etkenlerinden biri olan, seyahat etmeye istek uyandırma konusu burada ön plana çıkıyor. Aktiviteyi, karşıdaki kişinin ilgisini çekecek şekilde pazarlayabilmek gerekiyor. Bunu yapabildiği sürece destinasyon seyahat eden kişi açısından “ilgi çekici” noktaya gelebiliyor. Hindistan’da bulunan Holi Festivali bu konuda ilginç örneklerden biri. Hatta, Son zamanlarda dünya turuna çıkan Anıl kardeşimiz şu sıralarda oradan ilgi çekici paylaşımlar yapıyor. Bu festivalin, bu tarz paylaşımlarla yayılım oranı da ciddi seviyede yükseliyor. Bu tarz paylaşıma itecek, insanların ilgisini çekecek etkinlikler yapan destinasyonlarsa dünya turizm pazarında çok ciddi söz sahibi olabiliyor.

Kurumsal Pazarlama

Bazı istatistik kurumlarına göre 2017 yılında 300 Milyondan fazla kişi, kurumsal toplantılara katılmak için seyahat etti. Toplamda 2.5 milyondan fazla toplantı gerçekleştirildi. Turizm pazarlaması alanında çalışma yapan bir çok destinasyon, kongre-fuar organizatörlerini ikna etmeyi başardı ve bu pastadan çok büyük bir dilim almayı başardılar. Turizm pazarlaması yapan kuruluşların, kongre-fuar organizatörlerini nasıl ikna edebileceklerini doğru tartmaları gerekiyor. Burada sadece toplantı değil bir çok aktiviteyi bir arada sunabiliyor olmak tercih edilebilirlik noktasında büyük etken. Destinasyon tüm istekleri aynı anda karşılayamasa da, sağlayabildiği maksimum faydayı sağlayabilmek adına yatırımlar yaparsa, bu pastadaki büyük dilimlerden birine sahip olacaktır diye düşünüyorum.
Bunun gibi bir çok noktayı birleştirerek gidilebilecek noktada, turizm pazarlaması açısından başarının yakalanmaması imkansız bence. Tüm bu süreçleri kendi süzgecinizden geçirdikten sonra, pazarlama planınıza oturtabildiğiniz noktalar olacaktır.

Rekreasyon Nedir?

0

Rekreasyon son zamanlarda insanlar tarafından merak edilen bir alan haline gelmeye başladı. Son zamanların en sık karşılaştığım sorularından bazıları “Rekreasyon Nedir? “, ” Rekreasyon ne demek? ” oluyor. Belediyelerle görüşmelerimde özellikle bazı belediye temsilcilerinin dahi bu konuya uzak olduğunu gözlemliyorum.

Bu sebeple, bu konuyu kaleme alarak hem gözlemlerimi, hem de eğitim aldığım bölüm olması sebebiyle size konuyla ilgili düşüncelerimi sizlere aktarmak istedim.

Rekreasyon, kentleşmenin artmasına bağlı olarak insanların temel ihtiyacı olan sosyal, kültürel, fiziksel ve ruhsal gelişimlerini destekleyen faaliyetlerin bütünü olarak değerlendirilebilir. Teknolojik ve endüstriyel gelişimin hızla arttığı bugünün dünyasında, hayatımıza giren yeniliklere uyum sağlayabilmek adına bu faaliyetlere olan ihtiyacımızın da oldukça fazla olduğunu söylemek sanırım anlamsız olmaz.

Rekreasyon Nedir ? Rekreasyon kelime anlamı olarak latince “re – creation” kelimelerinden dilimize geçmiştir. Türkçeye çevrildiğinde yenilenme, canlanma, yeniden yapılanma gibi anlamlar kazanmıştır. Toplumun yaşadığı zaman dilimleri, çalışma zamanı ve serbest zaman olarak ikiye ayrılır. Bir öğrencinin okula gitmesi çalışma zamanı olarak değerlendirilir. Bir çalışanın işe gitmesi de öyle.

Çalışma dışında kalan serbest zamanda ise insanlar zorunluluklardan uzaktır. Yaşamak için gereken faaliyetler olan yemek yemek, uyumak, banyo yapmak gibi kişisel ihtiyaçların karşılanması ve bununla beraber özgürce yani amiyane tabirle canı ne isterse onu yapacağı zamanı kapsayan zaman dilimidir.

Yoğun göç alan; plansız ve çarpık kentleşen şehirlerde boş zamanı değerlendirme ihtiyacı daha gözle görülür seviyelerde oluyor. Çarpık kentleşmeye sebep olan bireylerin şehir yaşamına adapte olmasının zor olması, çalışma saatlerinin yoğun olması ve geldikleri yerdeki insanlara kıyasla kent insanlarının daha az güvenilir olması tüm bu adaptasyon problemlerini ortaya çıkartmıştır. Esasen, toplum içerisinde net bir şekilde iletişimsizliğin ve uyumsuzluğun yaşanıyor olmasının temel tedavisi, rekreasyondan geçiyor. İnsanların toplum koşulları ile arasında oluşan farkları kapatan ve iletişim kurmasını sağlayan aktivitelerin tümü rekreasyon alanı diye tabir edilen alanlarda zenginleştirilebiliyor.

Rekreasyon alanlarında bireyler önceden planlanmış ya da kendiliğinden gelişen etkinliklerde, kendisini zihinsel olarak yenilemek, sosyalleşmek, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebilmek için, kendi tercihiyle katıldığı faaliyetlerle boş zamanlarını değerlendirmektedir.

Rekreasyon Ne İş Yapar?

Çalışma saatinin günde 12 saatten fazla olduğu sanayi devriminin ilk dönemlerinde, işçiler boş zamanlarını sadece fiziksel gücünü tekrar kazanmak amacıyla dinlenerek geçiriyorlardı. Bugün ise, çalışma süreleri belirli kriterlere adapte olmuş toplumlar, bedensel ve ruhsal yönden yenilenmek için boş zamanlarını değerlendiriyorlar. Bugünden geçmişe baktığımızda, insanların sahip oldukları serbest zaman diliminin giderek genişlediğini gözlemleyebiliyoruz. Avrupa standartlarına göre, 80 yıllık bir insan ömrünün %32’lik zaman dilimi serbest zaman olarak şekillenirken, bu oranın Türkiye’de kent insanında %40 civarında olduğunu söylemeden geçmeyelim!

Unutmayın ki bir toplumda çalışma hayatının kalıpları o toplumu nasıl şekillendiriyorsa, boş zamanın değerlendirilme şekli de o toplumun yapısını şekillendirir. Boş zaman kullanımı ve rekreatif aktiviteler iyi düzenlenip yönetilmiyor ise, bireyi ve toplumu şekillendirecek yönde olumlu adımlar atılması yerine zarar verecek alışkanlıklara yönlendirmeye neden olabilir. Yani  boş zaman kullanım programı olmayan toplumlarda, bu zamanı iyi değerlendirenler olacağı gibi; kötü (toplum ve birey sağlığı açısından zarar oluşturacak davranışlar) kullananlar da olacaktır. Rekreatif aktiviteleri, kişileri yaşama bağlayıcı, dinlendirici, eğlendirici, meşgul edici veya zevk verici olay ve eylemleri yaparak, ruhen ve bedenen canlılık kazandıkları etkinliklerdir. Bu etkinliklerin planlanması ve uygulanmasını rekreasyon mezunu kişiler yapar.

Rekreasyon Bölümü Nedir?

Bu soruya verilebilecek en doğru cevap,  yerel yönetimlerin tüm aktivitelerinin baştan sona planlanıp, halkın adaptasyonu ile refah düzeyinin arttırılmasının sağlanması için çalışan bilim olduğudur. Rekreasyon yönetimi nedir? diye soranlara ise verilecek en doğru cevap, bütün bu çalışmaları yapan bilimin hayata geçirilmesini sağlayan aktiviteleri uygulayan ve planlayan bir alan olduğunu belirtmektir.

Rekreasyon Alanı Nerede?

İzmir’de Aşık Veysel Rekreasyon alanı, Sakarya Serdivan’da bulunan Trafik Park gibi bir çok alan, her yaş grubuna hitap etmekle beraber, her türlü fiziksel-ruhsal ihtiyaca da cevap verecek alanlardan sadece bir iki tanesi. İstanbul’da, Ankara’da ve Gaziantep’te bu tarz rekreatif aktivitelerin sayısının çokluğu, belediyelerin bilinçlenmesiyle birlikte mümkün olmuş. Aslında bu tarz alanlar gözümüzü çevirdiğimiz her yerde olabilir, ancak doğru yönetilemiyor ve doğru etkinliklerle planlanmıyor olmaları sebebiyle atıl bir alan olarak kalıyorlar. Bu alanlara yapılan yatırımların boşa gitmemesi adına biraz da insana yatırım yaparak bu alanda çalışacak kişilerin yetkinliğine dikkat edilmesi ve rekreasyon yönetimi uzmanları arasından seçilmesinin ise kaçınılmaz olması gerekiyor.

Restaurant Pazarlaması ve İşletme Kârlılığı

0

Restaurant Pazarlama Modeli Oluşturun!

Her işletmenin olduğu gibi restaurantların da pazarlama stratejilerine ihtiyaçları vardır. Restaurant pazarlaması yaparken hedef müşterilerinizi, rakiplerinizi ve markanızı oluştururken kullandığınız teknikleri ve reklamlarınızı geliştirmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

Turizm pazarlaması stratejisi oluştururken de yaptığınız gibi öncelikle hedef pazarınızı bilmeniz gerekiyor. Her restaurant farklı pazarlara hitap ediyor, yerel bir fast food dükkanı / dönerci ile, şaraplar ve havyarlar sunan bir işletmenin aynı pazara hitap ettiğini düşünmek ve söylemek olsa olsa pazarlama hatası olur. Pazarınıza uygun olarak müşterilerinizin istekleri ve ihtiyaçlarına uygun çalışmalar gerçekleştirin. O çalışmaların ışığında da, dışarıda yemek yemelerinin sebebini ve bu yemek karşılığında ödeyebilecekleri ücretleri araştırın.

Rekabete alışın!

Yemek alanında faaliyet gösteren binlerce firma var, yani bir çok rakibiniz var! Bu rekabete ayak uydurabilmek için diğer işletmelerin müşterilerine neler sunduklarını bilmeniz gerekir. Rakibinizin güçlü ve zayıf yönlerini bilmelisiniz. Rakibinizden müşteri çekmenizi sağlayacak olan en güçlü silahınız rakibinizin zayıf yönlerini bilmek! Öne çıkmak, fark yaratmak ve müşteri çekmek için bu zayıf yönlere nasıl karşılık verebileceğinizi belirleyin. Restaurantınızı farklı kılmak unutmayın ki sizin elinizde!

Marka olun!

Markanız sizin itibarınızdır. Müşterilerinizin kuruluşunuza bakışlarını ve beklentilerini belirleyecek şey markanızdır. Verdiğiniz sözleri tutarak güçlü bir itibar oluşturun, beklentileri karşılayarak itibarınızı güçlendirin. Kaliteli, etkileyici hizmetler sunmak ve bunları müşterilerinize doğru şekilde anlatmak markanızı geliştirmeniz için yapabileceğiniz en iyi yoldur!

Menünüzü güncelleyin!

Menünüzde bulunan ürünlerin hangilerinin müşterilerin dikkatini çektiğini, hangilerinin satışının az olduğunu belirlemeniz gerekir. Menünüz nedeniyle restaurantınızı tercih etmeyen bir grubun olabileceğini de hesaba katabilirsiniz. Bu sebeple menünüze eklemeler, kaldırmalar yapabilirsiniz. Müşterilerinizi cezbedebileceğiniz bir menü oluşturarak sadık müşteriler kazanmaya, yeni müşteriler kazanmaya yönelik çalışmalar yapmaya bakın. Restaurantınızı denemeleri için menünüzü güncellemekten, yeni seçenekler sunmaktan vazgeçmeyin.

Reklamınızı Yapın!

Bir çok otelin veya konaklama işletmesinin odalarında ve lobi alanlarında farklı anlaşmalarla tanıtım yapılmasına izin verebiliyor. İşletmeniz bir kongre merkezine yakınsa, orada düzenlenecek etkinliklere özel kuponlar veya sponsorluk çalışmaları yaparak tanıtımınızı en üst düzeye çıkartabilirsiniz. Eğer büyüme hedefiniz daha yüksekse hediye ve müşteri sadakatini sağlayacak özel kartlar ile, kendi tanıtımınızı çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz. Karnı acıkmış insanları, işletmenize çekmek için belirli noktalarda ücretsiz ikramlarda bulunun. Yerel lokasyonlarda reklam yapın, yakala.co gibi firmalarla anlaşarak paket programlar hazırlayın, dergilerle ve diğer etkinliklere sponsor olarak sürdürülebilir bir reklam modeli oluşturursanız, sırtınız yere gelmez!

Topluma Hizmet Edin!

Kâr amacı gütmeyen işletmelere çeşitli indirimler ve sponsorluklar yapmaktan çekinmeyin. Özellikle temel ihtiyaç olan yemeği karşılama imkanı bulmayan insanlara ücretsiz yemek ikram edin. Yemek atıklarını öğütmektense, hayvan barınaklarına bağışta bulunun. Bunu da gösteriş için değil, içinizden gelerek yapın-ki, sosyal sorumluluk bilinciniz geliştikçe insanların dikkatini çekebilesiniz.

Yatırımcı Nasıl Etkilenir?

0

Yatırımcı Etkilemenin Bazı Temel Yolları var!

Bugüne kadar yaptığım incelemeler, gözlemler ve tecrübeler neticesinde yatırımcı arayanların karşılaştığı engelleri belirleyerek edindiğim bazı fikirleri sizlerle paylaşmak istedim.

Bir melek yatırımcıyı proje geminize almaya hazır olduğunuzda, onlara sadece bir proje götürmediğinizden emin olmanız gerek. Aynı zamanda bu projenin yürütülebilir, ayakları yere basan ve hayatta kalabilecek bir proje olduğunu da göstermeniz en kaçınılmaz gereklilik.

Melek yatırımcınızın karşısına çıktığınızda sizi zor durumda bırakmayacak bir kaç ipucunu takip etmek, proje geminizin su almamasını sağlayacaktır!

Bir projede bağlantı herşeydir!

Projenizden etkilenebilecek kişilerle iletişim kurmaya başlamadan önce yatırım kuruluşlarına, daha önce yatırım almış kişilere ve sivil toplum kuruluşlarına projenizi anlatın. Onlardan öğrenebildiğiniz kadar bilgiyi öğrenmeye bakın. Onlardan aldığınız geri bildirimler ile projenizin altını doldurarak ilerlemeye devam edin. Özellikle soru sormanızdan bıkmayacak insanlar bulursanız, kendinizi şanslı hissedebilirsiniz!

Bu soruları sorduktan ve projenizi temel rayına oturttuğunuza emin olduktan sonra, projenin size getireceklerinden sonra, atacağınız adımları dahi düşünün. Gelecek adımları düşünmek hayalperestlikten çok ötede, bir yatırımcıyı etkileyebileceğiniz en güçlü argümanlarınızdan olabilir!

Muhtemel Sonuçları Planlayın

Yatırımcılar projenizden daha fazlasını, yani projenizin tuttuğunu düşünmek istiyor. Henüz yatırımcınızdan para almaya başlamadan, müşteri elde etmeniz zor olsa da müşteri kazanmak için yapabileceklerinizi göstermeniz gerekir. Böylece birilerinin bu projeyle ilgilendiğini gösterebilirsiniz. Henüz elinizde olmayan bir parayı dağıtmak için planlamalar yapmadan önce, projenin dışına çıkarak müşteri elde etmenin yollarını düşünüp buna uygun bir şekilde hareket edin.

Ekip Olmadan Olmaz!

Projenize farklı insanları dahil edin, çünkü onlar olmadan-olmaz! Yatırımcılarınızın ekibinizde bulunan arkadaşlardan ve onların projedeki katkısından haberdar olmasını sağlamak sizin için güçlü bir argüman olacaktır.

Kazançları Vurgulayan Sunumlar Yapın

Size yatırım yapacak olanların, neden sizinle çalışmaları gerektiğini doğru şekilde anlatacak sunumlar hazırlayın. Fikrinizle ilgili heyecanınız değil, fikrinizin size kazandıracağı rakamlar yatırımcılarınızı ilgilendiriyor.

Yatırımcılar sizin için bir çekten daha fazlası!

Para çok güzel bir destek unsurudur ama, sadece yol paranızı veren bir yatırımcı değil, size yol gösterecek bir yatırımcı arayın. Deneyimli bir yatırımcıyla çalıştığınızda para ile satın alınamayacak bilgi ve becerileri onlardan öğrenebileceksiniz.

Melek yatırımcı arayan proje sahibi iseniz, ipucu ve püf noktalarını iyi anlayarak hareket etmelisiniz. Zamanınızı boşa harcamayarak çalışıp, yatırımcı karşısına çıktığınızda zamanını boşa harcamadığınızı ona hissettirmeniz gerekiyor. Ne yapacağınızı doğru şekilde yatırımcınıza anlatırsanız, doğru şekilde destekler almanız kaçınılmaz olacaktır.

Tüm bunları dikkate alarak hareket ettiğinizde, projenize destek alarak girişiminizi kitlelere eriştirebileceksiniz diye düşünüyorum!

Rekreasyon ve Parklar

0

Rekreasyon ve Parklar

Rekreasyon ve Parklar vatandaşlara sayısız değerler katabilecek vazgeçilmez bir unsur. Bu unsurun farkına varabilen yerel yönetimlerin hem vatandaşları hem de bölgelerinin kalkınma oranları oldukça yüksek oluyor!

Ülkemizde sıklıkla göz ardı edilen yaşam kalitesi avantajlarını sağlama yöntemlerinden olan Rekreasyon Alanlarını kaleme aldım.

Rekreasyon Alanları ve Fiziksel Aktiviteye olan etkisi

Parklar ve diğer rekreasyon alanları milyonlarca vatandaşa fiziksel olarak aktif olma fırsatı sunuyor. Hem bir çok alanın kullanımının ücretsiz olması hem bulunduğumuz noktalara yakın alanların bulunması, her gelir grubundan ve her sosyokültürel yapıdan insana fiziksel aktivitelere katılma imkanı sağlıyor.

Fiziksel aktivite, obezite başta olmak üzere diğer hastalıkların karşısındaki en büyük savaşçılardandır. Spor aktiviteleri, oyun alanları, havuzlar ve çeşitli parkurları içerisinde barındıran alanlar, aktivite yapabilmek açısından erişilebilirlik sağlar. Uygun altyapının sağlanması, parkların ve rekreasyon alanlarının fiziksel aktivitelere elverişli planlanmış olması ise bu erişilebilirliği işlevsel kılar. Yani belediye tarafından yapılmış her park insanlara rekreasyonel aktiviteler bakımından doyum sağlamayacak, aksine kötü planlanmış alanlar insanların bu ihtiyaçlarını karşılamalarına da engel olmuş olacaktır.

Açıkhava Rekreasyon Alanları

Şehir yaşantısı içerisinde sokaklara, iş alanlarına mahkum kalan insanlar yorgun bir zihin ve bedenle yaşıyorlar. Bu yorgunluğu dinlendirebilmek, hava değişikliği yapabilmek için rekreasyon alanlarına yani anlayacağınız parklar ve diğer farklı alanlara gitme ihtiyacı hissederler.

Bunu bazı bilimsel çalışmalar da kanıtlıyor. Özellikle boğucu sokaklar ve iş alanlarında yaşayan insanların, farklı ve daha yeşil alanlara taşındıklarında zihinsel ve bedensel olarak olumlu gelişmeler gösterdikleri gözlemleniyor!

Bir başka çalışma ise terapötik rekreasyona yeniden dikkat çekmemiz gerektiğini gösteriyor. Ameliyat olmuş hastaların yeşil alanda iyileşme oranlarının hızlandığını, fiziksel aktivite yapmaya olan geçişlerinin kısaldığını, bağışıklık sistemlerinin işlevselliğinin arttığını gösterdi. Bununla beraber diyabet hastalarının daha sağlıklı kan şekerleri seviyelerine ulaşmasına ise yine rekreasyonun yardımcı olduğunu kanıtladı.

Fiziksel aktiviteler dışında parklarda yapılabilecek, okumak-düşünmek gibi eylemlerse ruhsal durumları düzelterek, stresi azaltıp, kişinin kendisini sağlıklı hissetmesini sağlayacaktır. Yeşil alanların rekreasyon alanları olarak uygun değerlendirilmesi, vatandaşların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını önemli ölçüde geliştirerek toplulukların yaşam kalitesini yükseltir.

Rekreasyon Alanları ile Ekonomik Kalkınmaya Destek!

Parklar ve yeşil alanlar, yakınlarında bulunan gayrimenkullerin değerlerini %20’ye varan oranlarda arttırırlar. Özellikle bu yeşil alanlar, doğal olarak oluşmuş ve rekreasyonel olarak planlanmış noktalarsa! Bu tarz alanlarda yapılan tüm etkinlikler yerel kalkınmanın yolunu açacak derecede ciddi ekonomik getiriler sağlayabiliyor. Park bakım ücretleri külfet oluşturuyor diye düşünen yerel yönetimlerin, bu alanlarında yapacakları rekreasyonel planlamayla; etkinlikler, sergiler ve müzeler, teknoloji alanları, destinasyonun uygunluğuna göre yapılabilecek diğer aktiviteler ile hem bakım ücretlerini karşlayabilebileceğini hem de ekonomik bir kalkınma modeli oluşturarak destinasyona turist çekebileceklerini de dikkate alması gerekiyor.

Destinasyon Yönetimi

0

Destinasyon Yönetimi ‘nin Önemi

Turizmin, turist çekmek ve turistlerin ihtiyaçlarına hitap etmek üzerine yoğunlaştığı küresel bir ekonomi endüstrisi olduğu çoğu ülke tarafından kabul edilmiştir. Destinasyon yönetimi de bu endüstrinin temelini oluşturuyor.

Destinasyona talep arttıkça, turistlerin tercihlerinin artmaya devam edeceği tartışılmaz bir gerçek. Bu talep artışı, turistik destinasyonlar arasında bir rekabet doğurdu. Turizm destinasyonlarının rakipleri karşısında bir avantaj elde etmek için kendilerini farklı kılan argümanlar ortaya koymak durumunda kaldıkları da aşikar bir nokta haline geldi.

Bunun yapılabilmesinin başlıca yolları potansiyel ziyaretçilere sunulacak argümanı olabildiğince cazip hale getirmek için destinasyonu tanıtmak ve anlatmaktır.

Üstünlüğü elde etmek ve bir hedef pazara başarıyla giriş şansı elde etmek için, destinasyonu rakiplerinden ayırmak ve turistlerin kafasında güçlü bir imaj yaratmak için bir argümana ihtiyaç duyulmaktadır. Bir destinasyonu yönetmenin promosyon, cazibe, satış, sürdürülebilir etkinlikler ve turizm pazarlaması içerdiğini” de belirtmek gerekiyor.

Destinasyon yönetimi toplumun çıkarlarını dengeleyen ve birleştiren bir bölgenin ekonomik ve kültürel gelişimine yönelik proaktif, stratejik, ziyaretçi odaklı bir yaklaşımdır. Bunu unutmamak gerekiyor!

Destinasyon Yönetimi Nedir?

Turizm alanlarının yönetilmesi, turizmin çevresel etkilerinin kontrol altına alınmasının önemli bir parçasıdır. Destinasyon yönetimi, arazi kullanım planlaması, işletme izni ve imar kontrolleri, çevre ve diğer düzenlemeler, iş birliği girişimleri ve turizmle ilgili faaliyetlerin gelişimi ve günlük operasyonunu şekillendiren bir dizi başka teknikleri içeren bir sistemdir.

Destinasyon Yönetimi Nerelerde Kullanılır?

“Destinasyon” terimi genel olarak, turizmin diğer alanlara nispeten daha yoğun olduğu ve ekonominin turizm gelirlerinden önemli ölçüde etkilenen bölgeler için kullanılır. Destinasyon yönetimi, tek, tanınabilir bir bölgenin çeşitli belediyeleri, illeri veya diğer hükümet birimlerininin oluşturduğu ekip ile yapılması gerektiğinden dolayı biraz karmaşıktır; ada gibi bölgelerde tüm ülke destinasyon yönetiminin esas parçası olabilir.

Destinasyon Yönetimi Ekibi Kimlerden oluşur?

Yerel yönetimler tarafından yönlendirilen, yerel STK’ların, toplulukların ve yerli temsilcilerin, akademik çevrelerin ve yerel ticaret odalarının katılımıyla yönetime katılan yapılar, “Destinasyon Yönetimi Organizasyonları” olarak bilinen varlıkları oluşturmaktadır. Yurtdışında genellikle destinasyon yönetimi organizasyonları yerel turizm kurulları, konseyler biçimindedir. Bizde ise bu yapı genellikle kalkınma ajansı ve turizm yatırımcılarının katıldığı bir ekip ile yürütülmekte.

Destinasyon Nasıl Yönetilebilir?

Yerel turizm işletmeleri ağı (oteller, turistik yerler, ulaştırma hizmetleri, kılavuzlar ve ekipman kiralama, restoranlar, vb. Gibi hizmet sağlayıcılar) de bir destinasyonun önemli bir parçasıdır.

Destinasyon yönetimi, alıcıları ve satıcıları bir araya getiren tüm faaliyetleri ve süreçleri kapsar. Tüketici taleplerine ve rekabetçi konuma yanıt vermeye odaklanır! Ürünlerin yüksek potansiyel pazarlara verimli bir şekilde dağıtılmasıyla ve tanıtılmasıyla bağlantılı sürekli bir koordine edilmiş faaliyet dizisidir.

Elinizde, tek bir varlık, bir sosyo-kültürel varlık (tarihçesi, insanları, gelenekleri, yaşam tarzı) olabilir veya her tür turizm organizasyonunu içeren birçok farklı ürün olabilir. Bunun dışında turistlerin akıllarında bir kavram olabilir. Bununla birlikte her seyahat eden için seyahat amacı farklı bir amaç taşıyabilir. Herkesin beklentilerinin birbiriyle denk olmasını beklemek mümkün değil! Örneğin Paris’teki Louvre’yı ziyaret etme amacı taşıyan turist ile iş seyahati yapan ve Londra gibi bir şehirde konaklayacak turistin kısa vadede beklentileri birbirlerinden oldukça farklı.

Rolling Rains’in Turizm Pazarlaması konusundaki raporuna göre, destinasyon yönetimi söz konusu olduğunda başarının bazı faktörleri var. Bu faktörlerin tümünü ele almaktansa, destinasyonun alt yapısını oluşturacak unsurları kaleme aldım.

Tesisler ve Destinasyon

Kullanılacak tesislerin iyi planlanması ve iyi yapılandırılması gerektiği gerçeğini ifade etmemiz gerekir. Yollar, atık imhası, kanalizasyon sistemleri, elektrik ve su kalitesi gibi altyapısal konular inşaa edilirken gelecekte oluşabilecek genişleme gereksinimi göz önüne alınmalıdır. Üst yapı, havaalanları ve limanlar gibi, gelecek turist kapasitesine yetebilecek altyapılarınız olmadan destinasyon yönetimi ve turizm pazarlaması konusu eksik kalacaktır.

Toplumsal yapınızın, hedeflediğiniz pazarın kültürünü, toplum kurallarını bilmesi gibi faktörler de destinasyon yönetimi hususunda çok önemlidir. Çünkü bu faktör, bir turistin belirli bir destinasyonu ziyaret edip etmeyeceği tercihini belirlemesinde oldukça önemlidir. Örneğin, Orta Doğu ülkelerine seyahat etme eğiliminde bulunan turistler, Müslüman toplumlarda belirli kıyafetler dahilinde giyinip alkol tüketimi noktasında böyle bir kısıt resmi olarak olmasa dahi, kısıtlanmak zorunda olduklarını belirterek bu destinasyonları, diğer bölgelere oranla daha az tercih etmektedirler.

Ancak bunların dışında seyahat etme eğilimini olumlu yönde etkileyen önemli noktalar da bulunuyor.

Kayak, tarihi semtleri ziyaret etme isteği, alışveriş, etkinlikler ve festival gibi aktiviteler, turistin hangi destinasyona gideceğine karar vermesini sağlayacaktır. Sentosa Adası, Singapur, Kültür aktiviteler (Louvre, Paris), Kültürel miras (Dublin) ve mimari (Dublin Kongre Merkezi) başta olmak üzere doğal güzel manzaralara sahip (The Grand Canyon, ABD) destinasyonlar turistlerin seyahat etme tercihini pozitif hale getiren olumlu bir rol üstlenmektedir.

Destinasyon ve Yan Hizmetler

Bankalar, restoranlar ve hastaneler gibi yan hizmetlerde tesisler konusunun en önemli unsurlarını oluşturuyor. Hangi turist sağlık hizmetlerinden tam anlamıyla yararlanamayacağı bir destinasyona seyahat etmek ister ki? Özellikle macera sporları yapmak için seyahat eden kitleler için bu konu oldukça önem taşıyor.

Planlama yaparken dikkat etmemiz gereken diğer unsur ise restoranlar! Kim güzel yemekler istemez ki? Ülkenize veya şehrinize dışarıdan gelen bir turistin, güzel yemekler yiyebilme ihtiyacını sağlayacak tesislerin inşaası da elbette yerel yönetimlerin temel sorumluluk alanlarından bir tanesi. Ee bu restoranlarda harcayacakları paralara erişilebilir olmaları için ödeme altyapısının ve uluslararası çalışacak bankaların da destinasyonda hazır bulunması olmazsa olmazlardan!

Erişilebilir Destinasyon

Destinasyona ulaşmak için harcanacak süre, seyahat masrafı ve ulaşım sıklığı, o destinasyonun başarısını belirleyen kritik faktörlerden. Hava, yol, deniz veya demiryolu gibi alternatif ulaşım türlerinin bulunması da çok önemlidir. İnsanlar sizin şehrinize gelmek için saatlerce bekliyor, her istediklerinde size ulaşamıyorlarsa destinasyon yönetimi konusunda sınıfta kaldınız demektir!

Popüler Yazılar

Sosyal Medya

21,187TakipçilerTakip Et
161,768TakipçilerTakip Et